Geomekatron

ALTIN DEDEKTÖR ÇEŞİTLERİ

dedektör

Dedektörlerin Altın dedektör model sayısı fazla gibi görünse de bunun sebebi kullanım alanı, istenilen özellikler, altın dedektör fiyatları bu model sayısını etkileyen faktörler arasındadır. Altın dedektörü satın almadan önce dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Kullanım alanınızın nasıl bir yer olacağı, ister mineral yoğun alanlarda, ister suda, suya yakın yerlerde olsun, bunlar sizi altın dedektör modelleri arasında seçim yapmaya bir adım daha yaklaştırıyor. Altın dedektörü fiyatları temel olarak özelliklerine, aksesuarlarına ve arama bobinlerine göre değişmektedir. Farklı bütçelere uygun seçenekler de bulunmaktadır. Dedektörün amacı metalleri tespit etmektir. Günümüzde dünyanın birçok ülkesinde dedektör üretimi yapılmaktadır. Asıl amacı metalleri bulmak olan dedektörler, ister gizli ister bir kişinin üzerinde olsun, yerin altına gizlenmiş metalleri bulmak için yapılır. Mevzuata tabi dedektörler hazine bulmak için yapılan dedektörlerdir. Bu dedektörlerin amacı, toprak altında gizlenmiş farklı metallerden yapılmış altın, gümüş, bakır ve bronzdan madeni para ve nesneleri bulmaktır. Şu anda dünyanın birçok ülkesinde üretilen metal arama dedektörleri hazine avcıları için üretilmektedir. Hazine avı, yerin altına gizlenmiş madeni paraları ve değerli nesneleri bulma işidir. Boyutlar; Metalin hacmi ne kadar geniş olursa, cihaz o kadar derin algılar. Örneğin tek bir parayı 40 cm’den algılayabilirken toplu bir parayı 80 cm’den algılayabilir.  Hacim. Cihazlar yüzeyden küçük nesneleri ve daha büyük nesneleri biraz daha derinden algılar. Bu, yukarıdaki örneğe benzer. Türkiye’de metal dedektörü üreten birkaç firma var. Bu firmalar imalatı ve üretimi kolay olduğu için darbe cihazları üretip satmaktadır. Bazı kötü niyetli firmalar zamanla insanları kandırarak bir algı oluşturmuşlar ve nabız cihazlarının çalışma prensiplerini aşarak bu cihazlarda olmayan özelliklere sahipmiş gibi satmışlardır. Nabız dedektörleri sadece çap olarak 100cm, 150cm büyük başlıklar ile derinlemesine tespit yapabilmektedir. Algıladıkları metali ayırt edemezler, ayırt etme yetenekleri demirli ve demirsizdir, dolayısıyla aldıkları sinyalin demirden mi yoksa diğer demir dışı metallerden mi geldiğini anlamaya çalışırlar. Dünyanın bir çok ülkesinde dedektör üreten tanınmış ve tanınmış eski firmalar darbe dedektörleri üretmektedir, bunların ayrım yetenekleri Türkiye’de bazı firmaların ürettiği darbe dedektörlerinden daha iyidir ve bu darbe dedektörleri yüzey arama dedektörü olarak üretilmektedir. Geçmişte zenginler, servetlerini korumak için toprak altında saklama ihtiyacı duymuşlardır. Geçmişte servet veya paranın saklanıp korunabileceği bankalar olmadığı için bu yönteme başvurmuşlardı. Bu servetlerin ya da altınların yer altında kalma sebebi genellikle parayı gömen kişinin ölümü ya da savaş, salgın hastalık, doğal afet gibi sebeplerin insanları göçe sevk etmesidir. Ganimet Gömüleri: Savaş sırasında bir yerin alınması veya işgali sırasında, o yöredeki halkın mal varlığına ve servetine, yeri ele geçirenler tarafından el konulurdu. Gelecekte, savaş bittikten sonra, işgalciler savaş sırasında elde ettikleri ganimetleri başkalarına kaptırmamak için toprağa gömeceklerdi. Ayrıca savaş bölgesindeki halk, servetlerini düşmana kaptırmamak için yine gömerlerdi. O zamanlar serveti toprağa gömmek en güvenli yoldu. Dini İnançla İlgili Definler: İslamiyet, Hıristiyanlık ve Musevilikten önce insanlar öldükten sonra dirilmeye inanıyorlardı. Ölüler diriltildiğinde, ihtiyaç duyacakları eşyalar yanlarında olsun diye kişisel eşyalarıyla birlikte gömülürdü. Öldükten sonra dirilme inancı olmasa da o bölgenin adetleri gereği kişisel eşyalarıyla birlikte defnedilmiştir. Ölen kişi zengin ise kabirde ciddi bir servet vardı. Mısır’da firavunlar servetleriyle birlikte Piramitlere gömülürdü. Türkiye’de birçok höyükte çok ciddi değerli eşyalar bulundu. Eskişehir yakınlarındaki Frig Kralı Midas’a ait höyükte bir müzeyi dolduracak kadar eşya bulundu. Yerinden Edilmiş Azınlıkların Madeni Paraları: Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde, başta Ermeni kökenli olmak üzere bazı azınlıklar, devletin güvenliğini sağlamak ve isyanları önlemek amacıyla başka bölgelere göçe zorlanmışlardır. Bu göç sırasında bazı kimseler, güvenli olmadığı için mallarını yanlarına almamışlar ve eski evlerine gömmüşlerdir. Amaçları ortalık yatışınca geri dönmek ve servetlerini sağ salim yeni yerlerine götürmekti. Bu gömüleri tekrar bulabilmek için gömü yerlerinde anlamlı izler bırakmışlardır. Ancak geri dönüş herkes için mümkün olmadı ve bir miktar servet toprağın altında kaldı.